“Kahve Sohbetleri” yapıldı.
9 Nisan
2019’da Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Aziz Sancar salonunda ‘Kahve
Sohbetleri’ etkinliği gerçekleştirildi. Programın konuğu Cenk R. Girginol’du.
Gastronomi
yazarı, kahve eğitmeni ve öğretim görevlisi olan Girginol kahvenin
anavatanından, keşfinden ve Osmanlı’da ki kahve kültüründen bahsetti.
‘Kahvenin
anavatanı ve en eski hikayesi’
Kahvenin
anavatanı dağlarında hala doğal,aşılanmamış halleriyle yetişen kahve
ağaçlarından dolayı Etiyopya’nın kabul edildiğinden bahsetti. ‘Kahve ile ilgili
bilenen en eski hikaye 850 yılında Yemen’de yaşamış Kaldi isimli bir keçi
çobanına aittir. Kaldi’nin keçileri bir gece aniden koşup oynamaya
başlamışlardır. Kaldi, neyin keçileri bu hale getirdiğini hiç anlayamamıştır.
Bir dervişe gider ve ondan akıl almak ister. Derviş keçileri takip etmek
gerektiğini söyler. Keçilerin bir korulukta boyları 1m-4m arasındaki çalı
benzeri bitkileri yediklerini görürler. Bitkilerin ne olduğunu anlamak için
yanlarına biraz alıp barınaklarına dönerler. İncelerken içindeki sert
çekirdekleri fark ederler. Dervişlerden
biri yanlışlıkla çekirdeklerin üzerine kaynar su döker. Bu sıvıyı içenler
kendilerini büyülenmiş gibi hisseder. İlk önce her tarafları uyuşur, terler.
Ama bir süre sonra dinçleşirler. Keyifleri yerine gelir. Dervişler sabah
kalktıklarında uykularını açmak için bu tohumların suyunu içerler. Bu sıvıya da
‘uyandıran,dinçleştiren’ anlamına gelen ‘kahveh’ derler’ dedi.
‘Kahve
ve sosyalleşmek’
Zamanla
kahvenin kahvehanelerde yer almasıyla insanların sosyalleşmesinin sağlandığını
söyledi. Kahvehanelerden bahsetmişken mahalle kahvelerinden de bahsetti.
Osmanlı döneminde kahvehanelerin yasak olduğu zamanlarda berberlerin olduğunu
ama hepsinin de arkasında kahvehanelerin olduğunu, bu kahvehanelerin içinde de
makas,sargı bezi,ustura gibi şeylerin olduğunu söyledi. Bunların çok
fonksiyonlu kahvehaneler olduğunu söyledi.
‘Osmanlı’da
Türk kahvesi sunumu’
Girginol,
Osmanlı’ya kahvenin, Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından Kanuni Sultan
Süleyman döneminde, o zaman başkent olan İstanbul’a getirilmesiyle içilmeye
başlandığını söyledi. Osmanlı’da kahvenin ilk başlarda 8’den fazla reçelle
sunulduğunu ve 7 veya daha az reçel konulursa bunun saygısızlık olarak
anlaşıldığını söyledi. Yani Osmanlı’da kahvenin yanında reçel ikram edilirmiş,
lokum ikram edilmezmiş dedi. ‘Osmanlı’da gelen misafire ev sahibi hemen kahve
ikramında bulunurmuş, yanına da bir bardak su koyarmış. Misafir eğer kahveden
önce suyu içerse karnının aç olduğu anlamına gelir ve hemen sofra kurulurmuş. Eğer
kahveyi önce içerse karnı tok olduğu sadece muhabbet etmeye geldiği
anlaşılırmış’ dedi. Arap topluluklarının bazılarında su sonradan içilirse
saygısızlık sayıldığından bahsetti. Kahvenin suyla servis edilmesi ise
günümüzde sadece bir gelenek haline dönüştü yani anlam çıkarmak için suyun
ikram edilmediğinden bahsetti.
Sorular alındıktan sonra Cenk Girginol’a plaket takdim
edildi ve program sona erdi.
Yorumlar
Yorum Gönder